Okul öncesi çocuk resimlerine bakar mısınız? Anne-baba kardeş gibi en yakındaki figürler vardır.Bu figürlerin dışında kalan alanlar bomboştur. Çünkü çocuğun algı dünyası henüz bundan ibarettir. İlerleyen yıllarda kağıdın tamamı boyanacak ve resimdeki figürler çeşitlenecektir. Bu durum; farkındalığın görsel serüvenidir.
Kaba madde formlarının dışında BOŞLUK kabul ettiğimiz alanlar gerçekten boş mudur? Elbette hayır. Görüp dokunabildiğimiz ve göremediğimiz her şey; aslında bir ENERJİ yada bir çok ENERJİ çeşitliliğinin sürekli form değiştirerek VAR OLMA halidir. Bu ENERJİLER canlı ve şuurludur. Bu ENERJİLER, KOZMİK BİLGİ taşıyıcı ve dönüştürücüdür. Yani bizler tamamen canlı bilgi dolu bir havuzda yüzen BİYOKOMPUTERLER olarak tanımlanabiliriz. Çevremizdeki değişim dönüşümler bizi, bizdeki değişim dönüşümler ise çevremizi şekillendirir. Sürekli bir canlılık ve sürekli bir bilgi akışı içersinde olduğumuzu fark ettiğimizde; her saniye, her davranış artık sorumluluk bilinci taşır. Öfkelenmeyi ya da sabretmeyi, sevmeyi ya da nefret etmeyi seçeriz ve bütün bunlar ENERJİ ve BİLGİ yüklüdür. Okuduğumuz her kitabın, izlediğimiz her filmin, konuştuğumuz her kelimenin bir enerjisi vardır. Eşyalarımız zamanla eskir ve onları eskiten bir enerji vardır… Kısaca bizler kaba madde formunda BEDEN almış enerjiler olarak kuantum denizinde ışık-foton parçacıklarıyla iç içe ve bir alış-veriş halindeyiz. Düşüncelerimiz de bir enerji alanı oluşturur. Deneyimleyip çöpe atmadıklarımız birikerek bir enerji alanı oluşturur. Bu durumda ya OBSESYON denilen duygu durumları olur ve TEKAMÜLÜMÜZÜ (gelişmemizi) durdururuz ya da yeni zihinsel şartlar yaratarak OLMAYA devam ederiz. Yeni zihinsel şartlar aynı zamanda hayaller demektir. Hayallere yüklediğimiz enerji motive edici güce dönüşür. Anlaşıldığı üzere sonuç bir tek cümledir: HERŞEY ENERJİDİR.
Doğduğumuzda bulunduğumuz fiziksel, sosyal şartlar hepimizin sıçrama tahtasıdır. Seçtiğimiz bütün deneyimler bizde bilinç sıçraması yapar. Her bilinç durumu yeni bilgilere,her bilgi yeni bilinç durumlarına götürür bizi. Ve bir gün; bir BİLGE olmak hiç de kolay değildir. Bütün enerjilerin içinden, kuantum çorbasından evrensel, kozmik pozitif enerjiyi çekebilmek gerekir. Milyarlarca yıldır var olan bir planette, yaratıcının kaç kez DÜZEN değişikliğine gittiğini ve kimbilir kaç kez İNSAN’ı yeniden formatladığını bilemiyoruz. Ancak; YARATICI, KADİR-İ MUTLAK, ALLAH dediğimizde o TEK GÜÇ, İNSAN’a değer vermiş ve pozitif enerjiyle beslemek için göksel kitaplar göndermiştir. Uzakdoğu öğretileri,Reiki ve Kozmik Enerji gibi hediyelerle tekamül son yıllarda hız kazanmıştır. Bu enerjiler yüksek frekanslı enerjiler olmakla birlikte, bizim süptil bedenlerimize sahip çıkmamızı sağlarlar. Süptil bedenlerle auramız genişler; evrensel olup, giderek kozmik bilinç kazanırız. YARATICI’nın istediği tam da budur. Kozmik bilinç kazanan insan, madde aleminden mana alemine geçmiştir. Bir başka deyişle madde formlarındaki esaretinden kurtulmuştur. Artık bu dünya hayatı tam bir sorumluluk bilinciyle yaşanır. Madde alemi boş ve anlamsız değildir fakat süptil aleme geçmek için bir araçtır. İnsanın ilanihaye olan yolculuğu da böyle başlar.
Talia KUNDAKÇI
Yazar